Sevgili kadınlar, canım hemcinslerim,
Hadi en baştan anlaşalım: Cinsellik, bir performans
sergilemek, bir görevi yerine getirmek ya da partnerini memnun etme zorunluluğu
değildir. Cinsellik; iki insanın birbirini en saf, en çıplak haliyle
keşfettiği, zevki, hazzı, güveni ve sevgiyi paylaştığı ortak bir danstır. Ve bu
dansta "kadın şöyle yapmalı, erkek böyle yapmalı" gibi katı kurallar
yoktur. Sadece sen, partnerin ve aranızdaki o eşsiz bağ vardır.
Toplumun bize yüklediği o kadar çok rol var ki... "Ayıp, günah, konuşulmaz" denilerek üstü örtülen bu konuda kendimizi kaybolmuş hissetmemiz çok normal. Ama artık o devir kapandı. Şimdi kendi hikayemizi yazma zamanı. İşte bu yolculukta sana ışık tutacak bazı samimi düşünceler:
En Önemli Kural: Kural Yok! (Ama Rıza Şart)
Ezberleri bozarak başlayalım. Yatakta nasıl "davranman
gerektiğini" söyleyen her türlü sesi bir anlığına kıs. Filmlerdeki
abartılı sahneleri, arkadaşlarından duyduğun "kesin işe yarar"
taktiklerini bir kenara bırak. Senin bedenin, senin zevklerin ve senin
sınırların var. En seksi, en çekici halin, en otantik ve en dürüst halindir.
Yapmacık inlemeler, hoşlanmadığın bir pozisyona "evet" demek ya da
sadece partnerin orgazm olsun diye kendini unutmak zorunda değilsin. Tek bir kural
var: Her adımda karşılıklı rıza. Her iki tarafın da kendini rahat,
güvende ve istekli hissetmesi.
İletişim: Yatak Odasının Süper Gücü
Klişe gibi gelebilir ama değil: Her şeyin başı iletişim.
Partnerin senin aklını okuyamaz. Nelerden hoşlandığını, neyin sana iyi
hissettirdiğini, hangi dokunuşun tüylerini diken diken ettiğini ona
anlatmalısın.
- Konuşmaktan
Çekinme: "Şu dokunuşun çok hoşuma gidiyor," "Biraz daha
yavaş olabilir miyiz?" ya da "Bunu denemek ister misin?"
gibi cümleler kurmak, cinselliğin kalitesini inanılmaz artırır. Bu, bir
şikayet değil, bir davettir.
- Vücudunla
Konuş: Sadece sözler değil, inlemelerin, nefes alıp verişin,
hareketlerin de birer iletişim aracıdır. Hoşuna giden bir şey olduğunda
ona daha çok sokulmak, istemediğin bir şey olduğunda nazikçe yönlendirmek
en doğal hakkın.
- Onu
da Dinle: Bu tek taraflı bir monolog değil. Partnerinin de
isteklerini, sınırlarını ve zevklerini dinle. Ona neyin iyi
hissettirdiğini sor. Bu, aranızdaki güveni ve bağı derinleştirir.
Bedenini Tanı ve Sev: Kendi Hazinenin Kaşifi Ol
Başkasına ne istediğini anlatabilmen için önce senin ne
istediğini bilmen gerekir, değil mi? Bedenin, senin en yakın arkadaşın. Onu
tanımak, keşfetmek ve sevmek, cinsel özgüveninin temelidir.
- Kendine
Dokun: Mastürbasyon, ayıp ya da yasak bir şey değildir. Vücudunu ve
zevk noktalarını keşfetmenin en sağlıklı ve en özel yoludur. Klitorisinin
ne kadar hassas olduğunu, hangi ritimden, hangi basınçtan hoşlandığını
ancak bu şekilde öğrenebilirsin. Bu bilgi, partnerine rehberlik etmen için
paha biçilmezdir.
- Kusurlarınla
Barış: Karnındaki çatlaklar, bacağındaki selülit veya "keşke daha
büyük/küçük olsaydı" dediğin yerler... Hepsi sana ait. Unutma, o an
partnerinin gözü o "kusurlarda" değil, seninle paylaştığı o
tutkulu andadır. Kendini sevdiğinde ve rahat olduğunda yaydığın enerji,
her şeyden daha çekicidir.
Zevk Almaktan Suçluluk Duyma: Bu Senin de Hakkın!
Ne yazık ki pek çoğumuz, kadının zevkinin ikinci planda
olduğu bir anlayışla büyüdük. "Önemli olan erkeğin tatmin olmasıdır"
gibi zehirli düşünceleri kafandan at. Cinsellik iki kişiliktir ve senin zevk
alman, en az partnerininki kadar önemlidir ve hatta onun için de daha tatmin
edicidir.
- Senin
Orgazmın da Değerli: Orgazm bir hedef olmak zorunda değil, ama
ulaşabileceğin harika bir haz doruğu. Zevk almaya odaklandığında, kendini
serbest bıraktığında orgazma ulaşman daha kolay olur.
- Partnerine
Yol Göster: "Tam şurası," "Evet, öyle devam et,"
gibi yönlendirmelerle ona haz haritanı çiz. Unutma, senin zevk aldığını
görmek, partnerini de mutlu eder ve heyecanlandırır. Bu bir bencillik
değil, paylaşımdır.
Aktif Olmaktan Korkma: Dizginleri Eline Al
"Kadın pasif olur, erkek yönetir" klişesini
tarihin tozlu raflarına kaldıralım. İlişkiyi başlatan, pozisyonu belirleyen,
ritmi yöneten taraf sen de olabilirsin. Bu, seni "kötü" ya da
"agresif" yapmaz; tam tersine, ne istediğini bilen, kendine güvenen
ve tutkulu bir kadın yapar. Partnerinin de bu durumdan hoşlanma ihtimali çok
yüksek!
Duygusal Yakınlığı Es Geçme
Cinsellik sadece fiziksel bir eylem değildir. Özellikle
kadınlar için duygusal yakınlık, genellikle fiziksel hazzın kapısını açan
anahtardır. Gün içinde kurduğunuz sıcak bir sohbet, içten bir sarılma,
beklenmedik bir öpücük... Bunların hepsi yatak odasındaki ateşin birer
kıvılcımıdır. Partnerinle arandaki duygusal bağ ne kadar güçlüyse, cinsellik
sırasında kendini o kadar güvende ve rahat hissedersin.
Son Söz
Canım kadın, cinsel ilişkide nasıl davranman gerektiğinin
tek bir cevabı var: Kendin gibi. Cesurca isteyen, sınırlarını net bir
şekilde çizen, bedenini seven, zevk almaktan utanmayan, iletişim kuran ve
partneriyle birlikte bu eşsiz dansın keyfini çıkaran bir kadın... İşte en
harika davranış bu.
Unutma, en çekici halin, en mutlu ve en kendin olan halin. Kendi mutluluğunun ve hazzının kaptanı sensin. Geminin dümenini eline almaktan korkma.